Clinic Nişantaşı: 0 212 234 90 90
Nişantaşı Hastanesi: 444 00 77
Infertilite

Tüpbebek Nedir ?

Tüp bebek yani bilimsel adı ile IVF(In Vitro Fertilization) klasik olarak; kadın üreme hücresi olan yumurtaların erkek üreme hücresi olan sperm tarafından vücut dışında, özel laboratuar koşullarında döllenmesi anlamına gelmektedir. Kadından alınan yumurta erkekten alınan sperm ile aynı tüpe veya petri kabına konur ve döllenme gerçekleşir.

TÜPBEBEK İLE MİKROENJEKSİYON ARASINDAKİ FARK NEDİR;

Tüp bebek ve mikroenjeksiyon arasındaki tek fark döllenme şeklindedir. Mikroenjeksiyon ya da bilimsel adı ile ICSI(Intra Cytoplasmic Sperm Injection), üreme tıbbındaki en önemli gelişmelerden birisidir.

Tüp bebekde bu döllenme bir tüpte veya petri kabında spermin yumurtayı döllemesi beklenirken, mikroenjeksiyonda bu döllenme beklenmeden yumurtanın içine sperm direkt olarak enjekte edilmektedir. Mikroenjeksiyonun bulunması ile başarı şansı oldukça yükselmiş, üreme tıbbında yeni ufuklar açılmıştır. Özellikle şiddetli erkek faktörüne bağlı kısırlıklarda, gebe kalamaz gözüyle bakılan birçok çift bebek sahibi olmuş ve bu mutluluğu yaşamışlardır.

TÜPBEBEK VEYA MİKROENJEKSİYON KİMLERE UYGULANIR;

Toplumda her 100 çiftten yaklaşık olarak 20’si kısırlık sorunu yaşamaktadır. İnfertilite(kısırlık) sorunu yaşayan çiftlerin yapılan araştırmasında ; Kadınlarda Tüplerde yani rahim kanallarında tıkanıklık olması, Endometriozis nedeni ile karın içinde yaygın yapışıklıkları olan ve tedavi ile gebelik elde edilememesi durumunda, Yumurtlama bozukluklarında, Bazı hormonal bozukluklarda, Erkeklerde ise; Sperm sayı ve kalitesinin ileri derecede bozuk olduğu şiddetli sperm bozukluğu, Bazı Hormonal Bozukluklarda, Hafif sperm bozukluğuna rağmen diğer yöntemler ile gebelik elde edilememesi söz konusu ise tüp bebek uygulanması uygundur. Bunun yanında sebebi açıklanamayan İnfertilitede ve immünolojik infertilitede de uygulanmaktadır. Ayrıca Preimplantasyon Genetik Tanı(PGT) denilen ve kalıtsal bazı hastalıkların embriyo aşamasında anne rahmine transfer aşamasından önce teşhis edilerek sağlıklı bir bebek elde etmek amacıyla da bu tedaviler uygulanmaktadır.

NASIL UYGULANIR;

Klasik olarak tüp bebek tedavi programı; kadının adeti hormonal baskılayıcı ilaçlar ile kontrol altına alındıktan sonra yumurta geliştirici kısırlık ilaçları ile çok sayıda ve yüksek kalitede yumurtaların elde edilmesi ilkesine dayanır. Yumurtaların toplanmasını takiben erkekden alınan spermler laboratuar şartlarında hazırlanarak aynı ortama konularak döllenmenin gerçekleşmesi beklenir veya doğrudan mikroenjeksiyon uygulanır. Döllenme laboratuarda özel olarak hazırlanmış kültür medium-solusyonlarının desteklemesi beslenmelerine yardımcı olması ile laboratuar tüplerinde ve bu tüplerde anne rahmine en yakın ortamı sağlayacak şekilde üretilmiş özel cihazların içerisinde gerçekleştirilir. Yaklaşık laboratuarda geçen 72 saatlik yolculuğun ardından gelişen ve bölünerek çoğalan bu embriyolar anne rahmine transfer edilerek yerleştirilir.

HİÇ SPERMİ OLMAYAN HASTALARA UYGULANABİLİRMİ;

Evet, üreme tıbbındaki heyecan verici gelişmeler ışığında erkek kısırlığında büyük aşamalar kaydedilmiş ve hiç spermi olmayan erkeklerin mikroenjeksiyon tedavisi ile çocuk sahibi olabilmeleri mümkün hale gelmiştir.

VÜCUTTAKİ DİĞER HÜCRELER SPERM YERİNE KULLANILARAK GEBELİK ELDE EDİLEBİLİRMİ? VE KÖK HÜCRESİNDEN SPERM ELDE EDİLEBİLİRMİ?

Şu andaki Üreme tıbbındaki gelişmeler ışığında  bu yönde yoğun deneysel araştırmalar olmasına rağmen henüz vücuttaki diğer hücrelerden sperm üretilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte spermin ana kök hücreden laboratuar koşullarında InVitro Sperm Maturasyonu dediğimiz yöntem ile olgun sperm hücresi geliştirilmesinde büyük aşamalar kaydedilmiş ve yakın gelecekde bu yöntem ile erkek kısırlığında önemli mesafeler alınabileceğini ümit ediyorum.

TÜPBEBEKTE BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR;

Tüp bebek veya mikroenjeksiyon uygulamalarında başarıyı etkileyen en önemli faktörlerden biri anne adayı yaşı ve buna bağlı olarak ovaryan rezerv dediğimiz yumurtalık kapasitesidir. Anne adayı yaşı ilerledikçe yumurta sayısı ve kalitesi azalabileceği ve buna bağlı olarak  döllenebilme kapasitesi düşük olabileceği için gebe kalabilme şansı azalabilmektedir. Başarıyı etkileyen diğer temel faktör ise erkek hücresi olan spermin kalitesi, yapısı ve dölleyebilme kapasitesidir. Bunun yanında başarıyı etkileyen diğer faktörlerden bahsetmek gerekirse; Endometriozis(karın zarı iltihabı), sigara, Rahim içi mukozasında geçirilmiş iltihap(tbc,klamidya,mikoplazma) veya düşüklere, kürtajlara bağlı yapışıklıklar ve düzensizliklerin olması, myom, polip, doğumsal anomali veya yapışıklıkların olması gibi bir çok neden bu olayı etkileyebilir.

KAÇ DEFA TÜPBEBEK UYGULANABİLİR;

İnfertilite tedavisi özveri ve sabır gerektiren bir süreçtir. Tedavilerin başarısı mutlak olmadığından başarısızlığa göğüs germek ve bu süreçte yılmadan savaşmak, uğraşı vermek şarttır. Sayı olarak belirgin bir kısıtlama olmamakla birlikte, genel yaklaşım veya bilimsel literatür bilgileri doğrultusunda tüp bebek veya  mikroenjeksiyon yöntemleri yaklaşık olarak 6 defa uygulanmalıdır.

KAÇ YAŞINA KADAR UYGULANABİLİR?

Anne adayı veya kadın yaşı 35 ve üzerinde ise literatür çalışmaları doğrultusunda gebelik şansının azalabileceği, gebelik başarısının 40 yaş üzerinde belirgin olarak düştüğü veya çok az olabileceği göz önüne alınarak 42-43 yaşına kadar yumurta cevabına göre tüp bebek uygulamaları denenebilir.

KULLANILAN İLAÇLARIN KANSER YAPICI ETKİSİ VARMIDIR?

Hayır, literatür çalışmalarına göre tedavide veya tedavi öncesi hazırlık aşamasında kullanılan ilaçların kansere veya hücre bozulmasına yol açıp-açmadığı bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.

Önceki MakaleSonraki makale

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

WhatsApp chat